Erkeklerde meme büyümesine çözüm

Meme büyümesi erkeklerin en sık yaşadığı ancak utandığı için tedavi olamadığı sorunlardan bir tanesi. Plastik cerrah Dr. Asu Deniz Burhanoğlu jinekomasti denilen meme büyümesinin vakum yardımı ile ortadan kaldırılabileceğini belirtti.

Yapılan araştırmalara göre 14-18 yaş arası erkeklerin %65’inde görülen ‘jinekomasti’ artık erkeklerin en büyük derdi olmaktan çıkıyor. Erkekler de meme dokusunun olduğundan fazla belirginleşmesi sonucu oluşan Jinekomasti; erkekler de özellikle yaz aylarında sosyal hayatı oldukça zorlasa da artık tedavisi mümkün. Kısa süren bir operasyon sonucu giderilebilen bu tedavi yöntemini Op. Dr. Asu Deniz Burhanoğlu anlattı.

ERGENLİKTE YÜZDE 65 GÖRÜLÜYOR

Jinekomasti, erkeklerde meme dokusunun olduğundan fazla belirginleşmesi olarak tanımlanıyor, erkeklerde ergenlik sürecinde yüzde 65 oranında görülürken, yetişkinlik de ise yüzde 8’e kadar düşüyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Asu Deniz Burhanoğlu; ergenlik çağında fizyolojik olarak gelişen bu durum ergenlik sonrası normal koşullarda gerilediğini, ancak gerilemediği durumlarda ‘jinekomasti’nin ortaya çıkmış olduğunu belirtiyor. Burhanoğlu jinekomasti’nin nedeni tam olarak bilinmese de dolaşımda ki hormonların doku üzerinde ki etkilerinden kaynakladığını belirterek, bu durumun sıklıkla ergenlik çağı ve sonrası erkek için topluluk ve sosyal duruşunda sıkıntılar yaşatabileceğini vurguluyor. Özellikle yaz aylarında erkeklerin sosyal hayatını oldukça etkileyen bu durum, denize girerken, spor yaparken ya da yazlık kıyafetler giydiklerinde sorun haline gelmeye başlıyor.

 

Jinekomasti oluşumunun, gerilememesinin başlıca sebepleri olarak hormonlar, kaslar, ilaçlar ve beslenmeyi olarak öngörülüyor.

ULTRASON İLE JİNEKOMASTİ TEDAVİSİ

Burhanoğlu ultrason enerjisi kullanılarak (ses dalgaları) yağın seçili olarak parçalandığı daha sonra vakum yardımı ile emildiği bir yöntem kullanıldığını ve bu yöntemin yeni bir gelişme olduğundan bahsediyor. Bu yöntem ile klasik liposuctiondan farklı olarak yağ hücresi özellikle seçildiği için etraf dokulara yani damarsal yapılara daha az tramva uygulanmış olup, kılcal damarlardan kan sızmasına bağlı gelişen morluklar daha az oluyor. Yaklaşık 25 dakika süren bu operasyon ile kişi yaklaşık 10 gün içerisinde sosyal hayatına geri dönebiliyor.

Devamını Oku...

Maria Sharapova mağaza açılışında beyazlara büründü

Çocukluğundan bu yana hayatını adadığı tenis sayesinde hem şöhret hem de servet kazandı. Sonunda daha 30 yaşına bile gelmeden ticarete atıldı ve bir şekerleme firmasının da sahibi oldu. Her ne kadar aşk hayatında yüzü fazla gülmese de Maria Sharapova hem spor kariyerinde hem de kısa süre önce atıldığı ticaret hayatında başarıdan başarıya koşuyor.

27 Ağustos 2015

• • -
  • A
  • +

Nişanlısı Grigor Dimitrov'dan geçtiğimiz Temmuz ayında ayrıldığını açıklayan 28 yaşındaki Sharapova, sahibi olduğu Sugarpova şekerleme markasının New York, Bloomingsdale'deki mağazasının açılışına katıldı.Beyaz dantelden mini bir elbise giyen Maria Sharapova, açılışta foto muhabirlerine de uzun uzun poz verdi.  Uzun saçlarını ördürüp arkasında toplayan Sharapova, arkası kurdeleli ayakkabılarıyla da dikkat çekti.

 

Kariyeri boyunda beş kez Grand Slam'i kazanan Maria Sharapova'nın dünyanın en çok kazanan bayan sporcusu olduğu geçtiğimiz ay açıklanmıştı. Forbes dergisinin haberine göre Maria Sharapova, bu unvanı 11'inci kez elde etti. Güzel tenis yıldızı Haziran 2014 ile Haziran 2015 arasında 29.7 milyon dolar kazandı. Derginin haberine göre, Maria Sharapova'nın kazancının bir bölümü katıldığı turnuvalardan ve reklamdandan geliyor. Bunun yanı sıra fazla uzun bir geçmişi olmayan  Sugarpova şekerleme sayesinde de hatırı sayılır bir gelir elde ediyor.

 

Rus tenisçi Maria Sharapova, zaman zaman ünlü giyim ve aksesuar firmaları için de modellik yapıyor. 

 

İş dünyasında elde ettiği bunca başarıya rağmen Maria Sharapova'nın aşk hayatında bir türlü yüzü gülmüyor. Güzel tenisçi 2005 yılında Maroon 5 grubunun solisti Adam Levine ile flört etmişti. Ancak bu ilişki çok uzun ömürlü olmadı. Maria Sharapova'nın gönül defterinde adı yazılı olan ünlülerden biri de tenisçi Andy Roddick. Ama bu ilişki de çok uzun sürmedi. İkili birkaç etkinliğe birlikte katıldı. Kısa süre flört edeh Maria Sharapova ve Andy Roddick yollarını ayırdı. Roddick, daha sonra model Brooklyn Decker ileevlendi.

 

Maria Sparapova, 2009 yılında o sıralar Türkiye'de oynayan Sloven basketbolcu Sasha Vujacic ile nişanlanmıştı. O sıralarda çiftin İstanbul'da evleneceğine ilişkin dedikodular bile çıktı. Ancak Sharapova ile Vujacic yollarını ayırdı.

 

Maria Sharaqova daha sonra Bulgar tenisçi Grigor Dmitrev ile nişanlandı. Ancak 2013'te başlayan bu ilişki de bu yıl sona erdi. Dimitrov'un; futbolcu Valeri Bojinov'un model karısı Nikoleta Lozanova ile aşırı samimi olmasının Sharapova'yı kızdırdığı ve ardından ayrılık kararı geldiği ileri sürüldü.

 

Maria Sharapova, henüz 8 yaşındayken Nick Bollettieri Tenis Akademisi'ne devam edebilmek için ailesiyle birlikte doğduğu Rusya'dan ayrılıp ABD'ye yerleşti. 2004'te henüz 17 yaşındayken Serena Williams'ı yendi ve Wimbledon'ı kazanan en genç ikinci tenisçi olarak tarihe geçti.

 

O noktadan sonra da kariyerinde hızlı adımlarla yükseldi. Zaman zaman yaşadığı sakatlıklar yüzünden formdan düşse de, kortların uzağında kalsa da hala tenis dünyasının en iyi yıldızlarından biri olarak kabul ediliyor.x

 

Maria Sharapova'nın kariyerinin bu noktalara gelmesinde anne ve babasının rolü çok büyük. Ünlü tenisçi bunu da hemen her röportajında dile getiriyor. Babası Yuri Sharapov, her zaman yanında. Çünkü çocukluğundan beri antrenörlüğünü üstleniyor. Sharapova annesi Yelena'nın da "gözünü açtığını" ve tenis kortları dışındaki dünyayla, özellikle de sanatla tanıştırdığını anlatıyor.

Devamını Oku...

Tarzıyla dünyayı ele geçiren adam: Tom Ford

Dünya modasına yön veren en büyük tasarımcılardan Tom Ford bugün 54 yaşına girdi... Hala 34 gibi görünse de, gerçek bu... Her geçen gün başarısını katlayan bu moda ikonunun yeteneğinin sınırı yok. Peki sırrı ne? İşte bir efsanenin başarı öyküsü...

Gülüm DAĞLI28 Ağustos 2015

2

Paylaş

• • inPaylaşın
• • -
  • A
  • +
  • 

Bugün 54 yaşına basan moda tasarımcısı Tom Ford, 90'larda iyice sıkıcılaşmaya başlayan moda sektörüne gerçek bir canlılık getirmişti. 1990 yılında Gucci ekibine girdiğinde, artık yavaş yavaş itibarını kaybeden bu İtalyan markası, onun sayesinde tekrar canlandı. Piyasa değeri 7.8 milyar euro olan Gucci'yi dünyanın en prestijli markalarından biri haline getirererek yılda 2.5 milyar euro ciro elde etmesini sağladı... Gucci'nin alametifarikası sayılan 'seksi kırmızılar'ı o yarattı, defilelerde kullandığı modellere smoky-eye göz makyajını ilk o yaptırdı ve bugün bir 'it girl' sayılan moda ikonu Carine Roitfeld'i ilk o keşfetti...

Gucci Sonbahar-Kış 2004

1995 yılındaki MTV Video Müzik Ödülleri'nde Madonna, onun tasarladığı gömleği giydi. Korse tarzı bu Gucci kıyafeti, seksiliği, modern kadını, feminenliği simgeliyordu. Bir anda Gucci’nin satışları nerdeyse yüzde 100 arttı. Bu tarz giyinmek, 1990'ların en büyük modası oldu.

Gucci için tasarladığı koleksiyonlarla dünyaya adını duyuran Tom Ford, alt markası Yves Saint Laurent'ın başına getirildi. 1999-2004 yılları arasında yeni şirketi bir dünya markası seviyesine taşıdı, ikonlaştırdı.

2004 yılında Gucci'den can sıkıcı olaylar yaşayarak ayrılan Tom Ford, şirketten 10 milyon dolar aldı. Bu ayrılık ve alınan para o kadar konuşuldu ki; Wall Street Journal, Financial Times, New York Times, Le Monde gibi önemli gazetelerin ekonomi sayfaları Tom Ford ismiyle dolup taştı. Ekonomistler, "Moda dünyasının en güçlü ismi olan Tom Ford'un yokluğu Gucci'yi sarsacaktır" dedi.

 

Bütün bu başarıya ve gözalıcı kariyere rağmen Gucci'den ayrıldıktan sonra depresyona girdiğini, kendini alkole verdiğini ve hayatıyla ne yapacağını bilmediğini söyleyerek hayranlarını şaşırttı. Kısa süre sonra ise bir açıklama daha yaparak moda kariyerine ara verdiğini ve bundan sonra her zaman hayalinde olan film yönetmenliği konusunda şansını deneyeceğini söyledi. Moda dünyasına düşen bomba gibi bir haberdi bu...

2009 yılında ilk filmi "A Single Man" ile 66. Venedik Film Festivali’nde “Altın Aslan Ödülü’ne”aday gösterilince, yeteneğinin modayla sınırlı olmadığını, beyazperdenin de 'altın çocuğu'olduğunu kanıtlamış oldu. 2016 yılında ise, senaryosunu yazıp yönettiği "Nocturnal Animals"adlı yeni filmini izleyeceğiz.

 “Yeteneğim diğer insanlar kadar. Başarımın sırrı çok çalışmak. Eğer bu kadar başarılı olmasaydım mutsuz bir insan olurdum” diyor Ford. Günde 2-3 saat uyuyor, başucunda mutlaka not defterini bulunduruyor.

Tom Ford bütün bu yıllar içinde film çekti, gözlük tasarladı, 'özel üretim' takım elbiseler satan butikler açtı, hobilerinden hem para hem de statü kazandı. Ama tam 6 sene boyunca, onu Tom Ford yapan kadın modasının yanından bile geçmedi. Ta ki, İlkbahar-Yaz 2011 sezonunun New York'taki tanıtım günlerine kadar... 

Tom Ford Sonbahar-Kış 2013

Tom Ford İlkbahar-Yaz 2015

YILIN EN ÖNEMLİ AMA EN GİZLİ MODA OLAYI

O gün, dünyanın dört bir yanındaki en güçlü 100 moda editörü gizemli bir 'kokteyl' davetiyesi aldı. Adres, tasarımcının Madison Avenue'deki butiğiydi. Fotoğraf çekmek yasaktı. O kadar yasaktı ki, davetlilere 'kağıt imzalatıldı'. O akşam buraya gelenler, Tom Ford'un yıllardır beklenen kadın koleksiyonunu göreceklerini bilmiyordu. Bu büyük bir şok oldu... Ford bu defilede, "Dünyada bana ilham veren herkes" dediği 32 kadını podyuma çıkardı. Aralarında Beyonce, Lauren Hutton, Julianne Moore, Daphne Guinness gibi farklı yaş ve beden ölçüsüne sahip kadınlar vardı.

Tom Ford ve partneri Richard Buckley

Peki Tom Ford özel yaşamında neler yapıyor? Kadınların aklını başından alacak kadar yakışıklı ve karizmatik bir adam olan dahi tasarımcı neredeyse 30 yıldır Vogue Hommes International’ın başında olan gazeteci Richard Buckley ile birlikte. Dünyanın en tanınan gay çiftlerinden olan ikili, 2012 yılında taşıyıcı anne kanalıyla bir de erkek çocuk sahibi oldular.

Tom Ford, yakın dostları Miley Cyrus ve Rihanna ile birlikte.

FAVORİLERİ

EN SEVDİĞİ KOKU: Vanilya ve tütün.
SON ZAMANLARDA KOKLADIĞI EN GÜZEL ŞEY: İnsanın doğal parfümü. Özellikle oğlumun kokusu. Size tuhaf gelebilir ama köpeğimin kulağının kokusu.
EN BEĞENDİĞİ 3 STİL İKONU: Jay-Z, Justin Timberlake ve Rihanna.
EN BEĞENDİĞİ TASARIMCI: Coco Chanel
EN BEĞENDİĞİ MODA KARAKTERİ: Anna Wintour
EN SEVDİĞİ RENK: Çikolata rengi
İNSANDA EN BEĞENDİĞİ BÖLGE: Erkekte eller, kadında bacaklar.

Devamını Oku...

Merve Boluğur ve Murat Dalkılıç ikinci düğünü Çeşme’de yaptı

Pazartesi akşamı İstanbul’da görkemli bir törenle evlenen Merve Boluğur ve Murat Dalkılıç, ikinci düğünü önceki akşam Çeşme’de yaptı.

Deniz BOY28 Ağustos 2015

0

Paylaş

• • inPaylaşın
• • -
  • A
  • +
  • 

Pazartesi akşamı Adile Sultan Sarayı’nda nikâh defterine imza atan Merve Boluğur veMurat Dalkılıç, Çeşme’de de düğün yaptı.



Laika Beach’te düzenlenen merasime genç çiftin ailelerinin yanı sıra Eliz Sakuçoğlu, Dilara Öztunç, Berkay, saba tümer gibi ünlü isimler de katıldı.



Davetliler, damat Murat Dalkılıç’ın seslendirdiği şarkılarla eğlendi. Dalkılıç’ın Çeşme’de kaldıkları süre boyunca konaklamak için 6 Oda isimli otelin 6 odasını da kapattığı öğrenildi.



Eliz Sakuçoğlu derin sırt dekolteli elbisesiyle düğünün en dikkat çeken isimlerindendi.

Devamını Oku...

Ceylan Çapa hedefini açıkladı

Ceylan Çapa’nın Instagram’da birkaç sene önce açtığı hesabını dünyanın pek çok yerinden 135 bin kişi takip ediyor. Günde ortalama iki post paylaşıyor ve bunların çoğunluğunu günlük stili ve yaptığı seyahatlerden kareler oluşturuyor. Çapa, bu çığ gibi büyüyen ilginin ve takipçi sayısının sırrını InStyle’a anlattı.

28 Ağustos 2015

1

Paylaş

• • inPaylaşın
• • -
  • A
  • +
  • 

* Moda dergisi koleksiyonu yapıyormuşsunuz, ne zaman başladı bu merakınız?
- Bir moda dergisinde staj yaptığım zamanlarda başladım ve yaklaşık yedi senedir pek çok derginin hiçbir sayısını kaçırmadan topluyorum.

* Başka koleksiyonlar da yapar mısınız?
- Güneş gözlüğü koleksiyonum var. Favorilerim genelde cat eye modelleri oluyor.

* Kurtarıcı aksesuvarlarınız neler?
- Fil motifini çok sevdiğim ve uğur getirdiğine inandığım için hiç çıkarmadığım filli charm bilekliğim var. Bir de annemin vintage bir Bvlgari bilekliği bende, onu da çıkarmıyorum.



* Moda, hayatınıza ne zaman girdi? 
- Aslında moda hayatımda her zaman vardı, hatta ilkokul zamanlarında bazen dersi dinlemek yerine dergi açar, ünlüler ne giymiş onlara bakardım (gülüyor). Moda dergisindeki stajımdan sonra ise önce tekstil sektöründe, sonra da moda konusunda yayın yapan bir televizyon kanalında çalıştım.

* Gelecek hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? 
- Uzun vadedeki hedefim kendi markamı kurmak. Fakat öncesinde annem Şebnem Çapa ile birlikte bir koleksiyon hazırlamayı düşünüyoruz. Çalışmalarımız da yakında başlıyor. Annemin Chez-bo markasından farklı bir tarzı olacak bu koleksiyonun.

* Chez-bo’ya ne kadar dahilsiniz?
- Elimden geldiğince anneme yardım etmeye çalışıyorum. Benim fikirlerime önem verir.



NE KADAR DOĞAL GÖRÜNÜRSEN O KADAR ÇOK TAKİPÇİN OLUR

* Instagram hesabınızın kısa zamanda bu kadar takipçiye ulaşacağını tahmin edebiliyor muydunuz?
- Sanırım ne kadar doğal ve içten olursanız takipçileriniz o kadar artıyor.

* Yurtdışından takipçileriniz de var mı?  
- Arap, Rus ve Azeri takipçilerim var. Bir de yine yurtdışından blogger’lar...

* Sosyal medya kariyer planlamasının bir parçası artık, siz nasıl bakıyorsunuz buna?
- Hayatını sosyal medyaya göre uyarlamadığı sürece benim de zevkle takip ettiğim sosyal medya fenomenleri var. Sosyal medya üzerinden iş yapıp kazanç sağlıyor olmaları da bana ters gelmiyor.

* En çok kullandığınız sosyal medya uygulaması hangisi? 
- Instagram. Müzik dinlemeyi çok sevdiğim için arabadayken Spotify da mutlaka açık oluyor. Film izlemeyi sevdiğim için, filmlerin künyeleri hakkında bilgi edindiğim IMDb (Internet Movie Database) uygulaması da olmazsa olmazlarımdan!

* Instagram’da hangi sanatçı ve tasarımcıların işlerini paylaşmayı seviyorsunuz?
- Genellikle kişisel gelişim kitaplarını okumayı tercih ettiğim için Osho’nun yazılarını paylaşmayı seviyorum. Moda konusunda ise en çok ürün ya da look’unu paylaştığım markanın Louis Vuitton olduğunu söyleyebilirim.



BENİM FOTOĞRAF ÇEKİMLERİMDE HİLE YOK
* Bir insanın çok fazla takipçisi olması için, ne kadar gizemli olması gerekiyor sizce?
- Sosyal medyada gizem dışında doğallığın çok önemli bir özellik olduğunu düşünüyorum. İnsanlar her gün neler yaptığını, hayatının nasıl geçtiğini, neler giydiğini ve gittiğin yerleri görmek istiyorlar.

* Instagram’daki paylaşımlarınızda hangi uygulama ve filtreleri kullanıyorsunuz? 
- Her zaman olmasa da bazen Instasize’ı kullanıyorum. Filtre olarak eğer bir şey çekeceksem Instagram’ın kendi filtresi olan Crema tercihim. Anlayacağınız fotoğraf çekimlerimde hile yok (gülüyor)...

İSTİKLAL CADDESİ BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL

* Sizin en çok severek takip ettiğiniz Instagram hesapları hangileri? 
- Beautiful Destination, styledotcom ve Colette bana ilham veren hesaplar. Cara Delevingne’in doğallığı ve hiçbir şeyi umursamayan tavrına bayılıyorum! Chiara Ferragni’ninki de severek takip ettiğim hesaplardan.

* İstanbul’da en sevdiğiniz, Instagram hesabınızda fotoğrafını en sık paylaştığınız yerler hangileri?
- İstanbul Boğazı’nın manzarasına hakim olan Rumeli Hisarı ve İstanbul’un tarihine tanıklık eden İstiklal Caddesi bu şehirdeki favorilerim. Hem doğup büyüdüğüm ve yaşadığım yere çok yakın olması sebebiyle hem de küçükken haftada bir babamla Beyoğlu günü ilan edip sinemaya gittiğimizden, benim için çok özel. afın sıcakkanlılığı, caddenin cıvıl cıvıl kalabalığı, tramvayın sesi, insanı hemen geçmişe götüren nostaljik duygular yaşatır bana her seferinde.

Devamını Oku...

4 Adımda Daha Hızlı Orgazm

Orgazm konusu özellikle Türkiye'de birçok kadında sorun haline gelebiliyor. Her ilişkide orgazm olmanın gerekmediğini artık söylememize gerek yok ancak seksin iki kişilik bir olgu olduğunu düşünürsek, orgazmı hızlandırabilmek için her iki tarafa da birtakım tavsiyelerimiz olacak.

Okuma 94

1

Atmosferi önceden hazırlayınİyi bir seks deneyimi için ön sevişme öncesinde de gerek sevgilinize söylediklerinizle, gerek yaptıklarınızla atmosferi sıcak tutmaya dikkat edin.

2

Ön sevişmeye dikkat!Her ne kadar

3

Tek pozisyonda takılıp kalmayın!Bencilliğin seksin en büyük düşmanı olduğunu unutmamak gerek, Partnerinizin kolay uyarılmasını sağlamak için ona uygun pozisyonları da tercih edin.

4

4.Tabuları yıkın, teknolojik yardım alın!Sevgilinizle özel anlarınızda mutlu olmak için tabulara ihtiyacınız yok. Daha kolay orgazm için seks oyuncaklarının olumlu etkisini atlamayın!

Devamını Oku...

Erkeğin Organı Paratoner Gibi!

Erkeğin penisinin paratoner gibi olduğu belirtilerek, genel sağlık durumu iyi olan insanların, cinsel sağlığının da da iyi olma ihtimalinin yüksek olduğu açıklandı.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Ekmekçioğlu, erkeğin penisinin paratoner gibi olduğunu belirterek, genel sağlık durumu iyi olan insanların, cinsel sağlığının da da iyi olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ekmekçioğlu, dünya genelinde önümüzde 20 yılda sertleşme sorunu yaşayan erkek sayısının 300 milyonu bulacağını da belirtti.

Kayseri Hilton Otel’de Türk Androloji Derneği tarafından düzenlenen ‘Erkek Erkeğe Sağlık Konuşuyor’ isimli toplantıda konuşan Prof. Dr. Oğuz Ekmekçioğlu, erkeklerin bugünkü sosyal ekonomik şartlarda çok daha zorlanan birey olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ekmekçioğlu şöyle konuştu:

“Androloji erkek bilimidir. Erkek bugünkü sosyal ekonomik şartlarda çok daha zorlanan bir bireydir. Bununla birlikte erkeklerin cinsel sorunları da giderek artmaktadır. Cinsel sağlık ya da cinsel sağlıksızlık diye bir şey yoktur. Cinsel sağlık, kişinin genel sağlığının yansımasıdır. Genel sağlık durumu iyi ise, cinsel sağlığın iyi olma ihtimali yüksektir. Kişinin cinsel sağlığı iyi ise, genel sağlığı da iyidir sonucuna ulaşabiliriz. Erkeğin penisi paratoner gibidir, çeker ya da sorunu gösterir. Cinsel sorunlar için bizim toplumda bir sağlık kuruluşuna başvuranların sayısı çok azdır. Belki bu konu sosyal bir olgudur. İnsanlar cinsellik konusundaki şikayetlerini belli etmede utanıyor.”

Cinsel Sorunun Altında Başka Hastalık Olabilir

rof. Dr. Ekmekçioğlu, dünyada 150 milyon kişinin cinsel sorunu olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların başında sertleşme sorunu geliyor. Önümüzdeki 20 yıl içerisinde bu sayı 300 milyonu aşacak. Ülkemizde de bu sayının 7 milyon gibi olduğunu tahmin ediyoruz. Toplumumuzda erkeklik konusunda belli düzeyde bir sorun var. Ekonomik kriz ortamı bu sorunu daha da tetikliyor. Bize kişiler keşke başvursa da diğer sağlık sorunlarını da ortaya çıkarırız. Hasta ‘cinsel sorunum var’ deyip, şeker hastası olduğunu da öğrenebiliyor. Cinsel sorunların altında başka hastalıkların olma olasılığı da fazladır. Kişiler genel sağlıklarına iyi baksın. Kişilere göbeğinize bakın tavsiyesinde bulunuruz. Ortalama göbek çevresi 100 santimetrenin üzerindeyse, ciddi cinsel problemlere yakalanma olasılığı artacaktır.”

Prof. Ekmekçioğlu, cinselliğin beyinde başladığını vurgulayarak, cinsellik açısından insanın iç dünyasının rahat olmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Türk Androloji Derneği tarafından Mimarsinan Parkı girişine kurulan sağlık tırında ereklerin şeker, tansiyon ve yağ kütle oranı ücretsiz olarak ölçüldü. Yoğun ilgi gören sağlık taramasına, orta yaş erkeklerin katılması dikkat çekti. Türkiye’nin 14 ilini ziyaret edecek sağlık tırı ile 50 bin erkeği sağlık kontrolünden geçirilmesi planlanıyor.

Devamını Oku...

Erkekler Cinsel Sorunlarını Neden Gizler ?

Cinselliğe aşırı derecede önem atfeden Türk erkeğinin, cinsel bir sorunla karşılaştığında hekime başvurma oranı sadece 10’da 1. Oysa son yıllarda gelişen tıp ve teknoloji yardımıyla neredeyse çaresi olmayan sorun kalmadı.

Cinsel Wellness-Sağlıklı Yaşam Sağlıklı Cinsellik konseptiyle bir önleme, tedavi ve koruma programı oluşturan Hattat Klinik’ten Prof. Dr. Halim Hattat ve Dr. Ece Hattat, cinsellikle ilgili merak edilen soruları yanıtlıyor.

Erkeklerde en sık hangi cinsel sorunlar görülüyor?

Sertleşme sorunu, erken boşalma, cinsel isteksizlik, penis hacim bozuklukları ve penis estetik sorunlarını görüyoruz. Her 10 erkekten 7’sinde hafif-orta veya şiddetli olarak ereksiyon sorunu mevcut. Gençlerde özellikle erken boşalma yoğun. Yaptığımız çalışmalarda, erkeklerin yüzde 90’ının cinselliğe büyük önem verdiğini bulduk. Oysa her 10 erkekten yalnızca 1’i doktora başvuruyor. Utanma ve çekinme bunun en büyük nedeni.

Sorunlar sadece psikolojik mi?

Uzun yıllardır cinsel sorunların psikolojik nedenlerden veya stresten kaynaklandığı düşünülüyordu. Oysa günümüzde sorunların yüzde 70’inden fazlasının organik faktörlere bağlı olduğu biliniyor. Cinsel sorunlarda, cinselliği etkileyecek damar kaynaklı, sinirsel, hormonsal faktörlerin yanı sıra, genel sağlığa ilişkin risk faktörlerinin, ayrıca kişinin psikolojik ve sosyal yapısının incelenmesi gerekiyor.

Cinsel sorunların tedavi seçenekleri

Hangi tedavileri uyguluyorsunuz?

Sertleşme sorununun tedavileri arasında sertleşmeyi sağlayan ilaçlar, enjeksiyonlar, hormon tedavileri ve cerrahi seçenekler (penis protez ameliyatları) bulunuyor. Cerrahi dışı tedavilerde ortak nokta, sertleşme sorunu şikayetini ortadan kaldırmak. Çoğu zaman bu seçenekler denendikten sonra tedaviye cevap alınamayan veya bu tedavilerin kullanılamadığı hastalarda penis protezlerine başvurulur. Bunlara ek olarak tedavi planına cinsel terapi, çift terapisi ve psikoterapi de eklebilir.

Yeni teknolojiler ne yönde iyileşme getiriyor?

Türkiye’de ilk defa kullanılmaya başlanan yeni tedavi yöntemiyle sertleşme sorununu sadece ortadan kaldırmıyor, tedavi de ediyoruz. Yüksek enerjili şok dalgalarla damar hasarını düzeltiyor ve yeni damar gelişimi tetikliyoruz. Buna angiogenez diyoruz.

Tedavi nasıl uygulanıyor?

Ağrısız ve yan etkisi olmayan bir yöntem. Elde edilen şok dalgaları yüksek enerjili olduğundan, ultrasonik cihazlara göre 10 kat yüksek enerjiyi çok kısa sürede (1 mikro saniye) uygulama alanına veriyor. Hasta hiçbir rahatsızlık hissetmiyor. Şikayete, hastaya ve uygulama alanına göre verilen şok dalga frekansı ve süresi değişiyor. Ortalama 20 dakika süren seanslar uyguluyoruz. Haftada ortalama 1 uygulamayla 7 seansın sonunda başarılı sonuçlar alınıyor.

NPT Testi

NPT (Nocturnal Penile Tumesance), uyku testi olarak da biliniyor. Bu testin amacı, sertleşme bozukluğunun organik mi yoksa psikonejik mi olduğunun ayrımını yapmak. Her normal erkekte gece boyunca, derin uyku fazında farkında olmadan ereksiyonlar olmaktadır. NPT bu sertliklerin saptanması amacıyla yapılan bir test. Bu testle meydana gelen sertliğin kalitesi ve süresi hakkında bilgi edinmek mümkün oluyor.

Sorun damar kaynaklı mı sinirsel mi?

Damar sorunları da sinirsel problemler de sertleşmeyi engelleyen önemli faktörler arasında. Peki sorunun hangisi olduğuna nasıl karar veriliyor? Penis Renkli Doppler’i denilen bir görüntüleme tekniğiyle sorun daha derinlemesine incelenebiliyor. Doppler uygulaması uyarıcı tarzda bir film gösterilirken veya genellikle penis içine uygulanan enjeksiyon sonrasında yapılır. Bu işlem sırasında enjeksiyonun yapılma-sından yaklaşık 5 dakika sonra başlanarak tüm sertleşme dönemlerinde penise giden kan akımı incelenir. Sorun damardan kaynaklanıyorsa tanı kolayca koyulur.

Devamını Oku...