Evet, işte tüm mesele bu! William Shakespeare’in Hamlet’inin aklımıza getiren şey aslında sadece bir ‘çizgi’. Hamlet, oyunun üçüncü perdesinde “To be, or not to be– that is the question / Olmak ya da olmamak – işte mesele bu” tiradını aslında elinde kuru kafa varken söylemiyor. Şaşırmış olabilirsiniz. Ama bu bir yanılgı. Zira Hamlet bu cümleyi, yanında Horatio ile birlikte mezarlıktayken kralın eski soytarısı Yorick’in kafatasını eline aldığı başka bir sahnede kullanıyor. Çizgi kelimesinin sözlük anlamı ”çizilerek veya çeşitli yollarla oluşturulmuş iz, çizi, hat ve tahril.” olarak geçiyor. Ancak Mixer’de 26 Nisan tarihine kadar devam edecek sergi bu açıklamayı da bir yanılgı haline getiriyor.
Zira Eylül Ceren Ersöz, Güneş Bulut Yılmaz, Kaan Bağcı ve Melike Kılıç’ın işlerinden oluşan bu sergi uygarlık tarihinin en önemli buluşlarından biri olan çizgiyi, güçlü bir görsel hafıza nesnesine dönüştürüyor. Melike Kılıç’ın kağıt üzerindeki şiirsel figürleri, Eylül Ceren Ersöz’ün ahşap üzerindeki tarihsel portreleri, Kaan Bağcı’nın geometri ile buluşturduğu hayvan figürleri ve son olarak Güneş Bulut Yılmaz’ın portre algımızı yerle bir eden bakış açısı mutlaka görülmeyi hak ediyor. O halde zihninizin derinliklerinde doğru bildiklerinizi sorgulamak ve ‘çizgi’ye yeni bir bakış açısıyla bakmak için Mixer’in yolunu tutun.
Mixer, Boğazkesen Cad. No: 45, Bodrum Kat, Tophane, Beyoğlu