21 Temmuz 2015 Salı

Halimiz...

03:22


Acı gerçek. Türkçe’mize çok sağlam yerleşmiş bir deyim olmasının bir sebebi vardır herhalde.
Gazetelere, televizyonlara, etrafımıza bakıyoruz ve hep aklımıza geliyor bu deyim. Nasıl yani, diyen yoktur ama bu zamanda belli olmuyor, ben yine de biraz değinmek istiyorum.

Televizyonlarımız illa ki Amerika’dan, ya da Avrupa ülkerinden “esin”lenerek “yeni” programlar çıkartıyorlar karşımıza. Bu “reality show” lara bizim memleketin ihtiyacı yok aslında. Ama tabii eksik kalmak olmaz. Sonra yaza New York’a gidenlerimiz “American Idol”la ilgili birşey duyduğunda “aa bizim Popstar’da da” diye başlayamayacaklar.

Fakat bizim derdimiz bunları kıyaslamakla da kalmıyor. Herşey gibi bunları da çığırından çıkartmalıyız. Tadında, kurallarında, medeni şekilde başlayıp bitiremeyiz hiçbirşeyi. Hepimiz farkındayız değil mi? Reality show’a ihtiyacımız var mı bunu yüzümüze vurmak için?

Kadınlarımız milyonların önünde gelin kaynana kavga edip soyun sülalenin ismini varlığını rahatlıkla zedeleyebiliyorlar. Haftalarca hem de. Halkımız da her hafta başına geçip bıkmadan seyredip “reyting” arttırabiliyor.
Müşkül duruma düşmüş insanlarımız milyonlar onune cikartilip ne yuz ne gurur kalmadan yine ”reyting” ugruna rezil rusva ediliyor yardim edilmek adi altinda. Insanlarimiz da seyrediyor.

Adi sani unutulasi ”sanatci”lar olmadik bir senaryo’yla halk karsisina ”eski” ve ”yeni” erkek arkadaslariyla cikip her sabah milyonlar onunde kavga ediyorlar. Aylarca. Gelmisine gecmisine sovulerek. Sinir krizleri gecirilerek. Insanlarimiz da AYLARca seyredebiliyorlar. Kim kime ne dedi?

Yarisma programlari yetmiyor taklit etmek icin, efekt de taklit etmek istiyoruz. Amerika’da nasil insanlarin damarina basan Ingiliz bir yapimci juri uyesi olarak cikip milyonlarin sevgilisi oluyorsa biz de oyle bir juri uyesi yaratabiliriz diye cikiyoruz yola. Amerika’da belki 5-10 gun bulunmus olan adi sani duyulmamis, tavri ve konusmasiyla milyonlarin tuylerini diken diken eden yapay aksanli birini O’nsuz olsa cok basarili ve hatta seviyeli olabilecek bir yarisma’nin jurisine oturtuyoruz. Allah’tan seviyesini yitirmemis o ”orumcek kafali” insanlarimiz aci gerceklere goz yummadan juri’lerden ayriliyorlar da bizlere tutunacak bir umit veriyorlar.

Simdi? Beauty and the Geek’in turkcesini yapmislar. “Guzel ve Dahi”. Iste aci gercek burada ACI bir sekilde yuzumuze vuruluyor. Ama biz guluyoruz aglanacak halimize. RTUK bu programi “kadinlarin zekasini ve kisiligini tehdit ediyor” diye kaldirmis. Eh, sebep sorgulanabilir ama kaldirilmis olmasi guzel birsey.
Sebep neden sorgulanabilir? Cunku okumus olup da Semra Ozal’in “esi de unlu birisiydi ama ismi aklima gelmiyor” diyebilen, “Hitler”in kim oldugunu, ismini cismini bilmeyen, “Pavarotti”ye bakip ciddi ciddi “Bill Gates” diyebilen kizlarimiz bizim memleketimizden, bizim egitim sistemimizden cikabildigi icin sorgulanmali. Genel Kultur’de bu kadar zayif olup masa ustunde oynamaya, striptiz danslari yapmaya gelince ustaca ve rahatca hareket eden kizlarimizin bizim ulkemizde yetismeleri utanc verici oldugu icin sorgulanmali. Sebep olarak tum ulkeyi gostermeli. Anne-babalar’dan, konu-komsu’ya, televizyon’daki spikerlerden, gazetedeki yazarlara, okul’daki ogretmenlerden Milli Egitim’in basindakilere ve hatta Basbakan ve Cumhurbaskani’na sorgulanmali.

Yurt disindan boyle seyler seyredince bizim tansiyonlarimiz cikiyor.

Simdi duyuyorum cok insanin “Amerika’dan mi soyleniyorsun, oradaki egitim sisteminin ne oldugu belli” dedigini. Yerden goge kadar haklisiniz. Buralarda Bush’un resmine bakip kim oldugunu bilmeyen cok. Fakat artik bizim memlekette de varmis ayni insanlardan.
Iste benim dedigim de bu: Eskiden benim memleketim Amerika degildi. Turkiye diye bilinirdi.