Sanatın başkenti Paris hakkında yazılacak, bahsedilecek o kâdar çok şey var ki! “Neresinden yazmaya başlamalı?” diye çok düşündüm…
Şehrin hemen hemen her köşesinde müze, opera, tiyatro ve sanat galerilerine rastlayabilirsiniz. Hal böyle olunca, sanatın başkenti Paris’ten bahsedebiliriz.
Ilk durağımız; modern ve çağdaş döneme ait eserlerin sergilendiği “Musée d’Art Moderne de la Ville de Paris” yani “Paris Modern Sanatlar Müzesi”, 10.000’in üzerinde eserin sergilendiği müzeyi, biletli geçici sergiler dışında ücretsiz ziyaret etmek mümkün.
Pablo Picasso, Pierre Bonnard, Francis Picabia, Sonia Delaunay, Abidin Dino, Yves Alix, Marc Chagall gibi pek çok önemli sanatçıya ait eserler barındıran Paris Modern Sanat Müzesi’nden özellikle Raul Dufy’nin “La Fée Électricité – Elektrik Perisi” eserini görmeden ayrılmayın.
Adres: 11 Avenue du Président Wilson, 75116
MAISON de Victor Hugo – Victor Hugo’nun Evi, Notre Dame’in Kamburu, Sefiller gibi önemli eserlerin yazarı Victor Hugo, dünyanın önde gelen sayılı edebiyatçılarından. 1832 – 1848 yılları arasında yaşadığı ve 1903’ten bu yana müze olarak ziyaret edilebilen “Place des Vosges”da bulunan evini mutlaka ziyaret edin.
Üstelik bu müzeye de giriş ücretsiz. Ancak son dönemde yaşanan Charlie Hebdo saldırısından sonra, aslında Paris’te pek de rastlanmayan güvenlik önlemlerinin arttırıldığını da belirtelim.
Adres: 6 Place des Vosges, 75004
MUSÉE D’ORSAY
Eskiden tren garı olan ve 1898 – 1900 yılları arasında inşa edilen Musée d’Orsay, Seine Nehri’nin sol yakasında yer alıyor.
Genelinde Fransız sanatına ait, 1848 -1915 yıllarında yaratılmış heykel, resimli mobilya ve fotoğrafların bulunduğu müzede Van Gogh, Monet, Degas, Renoir, Cézanne gibi ressamların eserlerini de yakından görebilirsiniz. Yeme-içmeye meraklıysanız, restoranını da ziyaret edin, pişman olmazsınız.
Adres: 1 Rue de la Légion d’Honneur, 75007
ARC de TRIOMPHE
Charles de Gaulle Meydanı’nın ortasında, Champs-Élysées’in (Şanzelize) batısında yer alan Arc de Tripmphe (Zafer Takı) 50 m. yüksekliğe sahip.
Napolyon Bonaparte’nin Austerlitz Savaşı’ndan galip gelen Fransız askerlerinin, zafer taklarının altından geçerek eve dönmelerini istemesi üzerine 18 şubat 1806’da inşa edilmeye başlanmış, ancak 1836 Temmuz Devrimi’nin 6. Yıldönümü kutlamalarında açılabilmiştir. Yukarı çıktığınızda Eiffel ile beraber eşsiz bir manzara göreceksiniz.
Adres: Place Charles de Gaulle, 75008
MUSÉE DU LOUVRE- LOUVRE MÜZESI
1793 yılında Fransız Ihtilali’nden sonra açılan ve en son Napolyon’un saray olarak kullandığı ilk devlet müzesi olan Louvre, Paris’in dünyada en çok ziyaret edilen sanat müzesi.
650 m. uzunluğunda ve 4 kattan oluşan Louvre müzesi, içerisinde Leonardo Da Vinci’nin ünlü eseri “Mona Lisa” da olmak üzere, 35 binden fazla sanat eseriyle; eski Mısır, Yunanistan, hatta Türkiye’den getirilen tam 380 bin esere ev sahipliği yapıyor.
Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar Mona Lisa’yı yakından inceleme fırsatı varken, güvenlik nedeniyle ne yazık ki artık camekan içerisinde ve uzaktan görebiliyorsunuz.
Bu arada eğer Louvre Müzesi’nin tamamını gezmek isterseniz 10 km yol yürümeniz gerektiğini belirtelim. Bunu göze alsanız dahi, eğer her esere sadece 1 dakika ayıracak bile olsanız, bitirmeniz 6 ayınızı alacaktır
Adres: Palais Royal, Musée du Louvre, 75001
Aslında bakacak olursanız, bu kadar tarih ve sanat kokan bir şehrin müzelerini tek bir yazıya sığdırmak mümkün değil. Ama başlıcalarını sizinle paylaşmak istedik