İngiliz olmak demek cool olmak demek diye bir genelleme yaparsak çok mu abartılı olur? Moda, müzik, sanat… İngilizlerin cool kelimesini farklı formlara sokarak yarattığı ne çok şey var!
Bunlardan biri, günümüzde oldukça popüler olan, her kıyafetle kolayca kombinlenebilen, siyah bir elbise gibi kurtarıcı parça niteliği taşıyan Chelsea boots. Sade ve klasik görünümleriyle çok sevdiğimiz, vazgeçilmez bir ayakkabı… İngilizlerin tüm dünyaya benimsettiği “Let It Be” şarkısı gibi zamansız ve mükemmel… Peki, bu ikonik tasarım nereden geliyor?
Chelsea boots ilk olarak 1839 yılında İngiltere Kraliçesi Victoria’nın ayakkabıcısı J. Sparkes-Hall tarafından tasarlandı. “Botların adı Victoria olsaymış o zaman, neden Chelsea?” dediğinizi duyar gibiyim… Bu botların günümüzün havalı kimseleri tarafından tercih edilmesinin yakın geçmişimizle daha çok ilgisi var…
1950’lerde genç sanatçılar, film yönetmenleri ve sosyalistlerden oluşan bir grup, Londra’nın batısında bulunan Chelsea bölgesineki King’s Road caddesinde sık sık bir araya gelirlerdi. Medya, bu gruba ‘Chelsea Set’ adını verdi ve kısa sürede ‘Chelsea’ ismi, grubun yarattığı giyim ve yaşam tarzıyla eşanlamlı oldu. Kısa etek modasının öncüleri olarak bilinen moda ikonları Mary Quant ve Jean Shrimpton’ın da aralarında olduğu bu grup, çok sevdikleri bu botları da kısa sürede Chelsea boots olarak adlandırmaya başladı.
1960’lı yıllarda, özellikle Beatles ve Rolling Stones üyelerinin her birinin Chelsea boots giymesiyle, büyük bir furya başladı… Rock & roll dünyasına giren botlar artık herkesin ayağındaydı! Giyim tarzının, müzik, gençlik ve özgürlük kavramlarıyla birleşerek tek bir yaşam biçimi olduğu 60’lı yıllardan günümüze kadar ulaşan parçalardan biri de işte bu tasarım oldu. Renk alternatifleri ve cinsiyet ayrımı yapmayan Chelsea boots kesinlikle her gardırobun olmazsa olmazı!
