Paris, New York, Londra, Milano… E bir de İstanbul var tabi. Moda dünyasının kalbi bu hafta İstanbul’da atıyor. Etkinlik için global moda endüstrisinin ileri gelenleri, İstanbul’a gelerek defile ve sunumlara katılacak, trendleri takip edecekler. Türk tasarımcıların dünyaya açıldığı en önemli kapılardan biri olan İstanbul Moda Haftası başladı.
Takviminde 40’tan fazla marka ve tasarımcıya yer veren #mbfwi için uzun süredir büyük emek ve zorlu süreçler artık meyvesini veriyor. Son bahar- Kış kreasyonları için; 10’dan fazla marka ve tasarımcı ilk defa Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’a katılıyorlar. Yüksek katılım ve etkinliğin boyutları hepimizi heyecanlandırıyor. Biz de sizler için her gün update edeceğimiz bu izlenim paylaşımını hazırladık. Gelin önce defile takvimine bir göz atalım;
16 Mart Pazartesi
Meltem Özbek
2010 yılında İTKİB’in düzenlediği Koza Genç Moda Tasarımcılar yarışmasını kazanan Meltem Özbek’i 3. Kez ifw de görüyoruz. 90’lar esintisini gördüğümüz defilede, Biker ceket ve elbiseler ön plandaydı. Işıltılı triko ve deriyi birlikte kullanmasıyla, koleksiyonunu farklı kıldığı defilede, kadın feminen ve asi bir ruha bürünmüştü.
DB Berdan
Günün yoğun ilgi gören defilelerinden biri de Deniz Berdan a aitti. İstanbul Fashion Week’in en renkli ve enerjik tasarimlarinın yer aldığı defile, modaseverlerin beğenisini topladı. Her koleksiyonunda toplumun ayrı bir önyargısına eleştirel bakış açısıyla yaklaşan Berdan, bu kez kadın bedeni ve kadın haklarına yoğunlaşarak “Bedeninle gurur duy.” mesajını verdi.
Ece Gözen
Ece Gözen fashion week haftasında iddali ve dikkat çekici koleksiyonuyla karşıladı izleyenleri. Futuristik, çağdaş ve sıradışı kesimleriyle adeta bizi kendi galaksinin içine cekti. Öne çıkan detaylar arasında blok renkleri gördük. Parlement mavi, siyah, kırmızı ve lame tonlarının keskin hatlı geçişleri son derece çarpıcıydı. Özellikle desenlerdeki uzay ve galaksi çağrışımları “Galactic Dreams” adıyla örtüşür biçimde tasarlanmıştı. Deri ayrıntılar kullanarak zenginleştirdiği koleksiyonu, günlük hayatta da rahatlıkla kombinlenebilecek parcalardan oluşturmuş Ece Gözen. 2016 kışında bolca rastlayacağımız tasarımlar vardı bugün podyumda.
İzleyemediğimiz diğer defilelerden aldığımız duyumlar:
Biz yazımızı hazırladığımız sıralarda Niyazi Erdoğan defilesi henüz sona erdi. İçeriden duyduğumuz kadarıyla “Ey Özgürlük” şarkısıyla final yaptı. Aldığımız bilgiler de koleksiyonun günlük kullanım için erkeklerin; Niyazi Erdoğan’ı en üst sıralarda konumlandıracağının sinyalerini veriyor. Önümüzdeki kış, çok yakışıklı ve stil beyefendiler kıyafetleri Niyazi Erdoğan etiketli olacağa benziyor.
17 Mart Salı
Tuba Ergin
Endüstriyel atıkların geri dönüşümünü sağlayarak yarattığı tasarımlarla dikkat çeken modacı Tuba Ergin, Mercedes Benz İstanbul Fashion Week kapsamında Karaköy Antrepo’da düzenlenen defile ile Türkiye’nin lider lastik üreticisi Brisa’nın lastik atıklarından tasarladığı çanta, aksesuar ve elbiselerden oluşan koleksiyonunu tanıttı.
Markasını kurduğu günden bu yana “sürdürülebilir moda” felsefesi çerçevesinde endüstriyel atıkları tasarımlarında kullanan Tuğba Ergin, pişmiş lastik, hamur ve iç malzeme atıklarını üretim amacından çok farklıbir alanda kullanarak farkındalık yarattı.
Atık lastiklerin geri dönüşümün en estetik şekliyle buluştuğu defile, sürdürülebilirlik ilkelerine değer veren, çevreye duyarlı moda severler tarafından da beğeni topladı.
Erdem Erdemoğlu
Karaköy Antrepo’da düzenlenen defilesiyle büyük beğeni toplayan bir diğer isim ise Emre Erdemoğlu. Erdemoğlu, sportif parçaları erkek giyime başarıyla yansıtanlardan. Klasik parçalarda minik detaylarıyla sade fakat güçlü bir erkek giyim profili çiziyor. Modaseverlerin büyük ilgiyle izlediği defilenin finaliniyse Tülin Şahin’le yapmış olması da defile hakkında konuşulan konular arasındaydı.
Özgür Masur
Günün son defilesi merakla beklenen Özgür Masur’a gelince;
izleyicilerin büyük çoğunluğu bu koleksiyonun Özgür’ün en iyi üretimi olduğunda fikir birliğine vardı. Oldukça sade tasarlanmış olmasına rağmen, yeterince ışıltılı ve feminen tasarımlar vardı. Özgür Masur’un kadınları ve kadın bedenini çok iyi tanıyor olması onun en büyük avantajı, defile organizasyonundaki 1-2 aksaklığı koleksiyonun güzeliği içinde unuttuk gitti.
izleyicilerin büyük çoğunluğu bu koleksiyonun Özgür’ün en iyi üretimi olduğunda fikir birliğine vardı. Oldukça sade tasarlanmış olmasına rağmen, yeterince ışıltılı ve feminen tasarımlar vardı. Özgür Masur’un kadınları ve kadın bedenini çok iyi tanıyor olması onun en büyük avantajı, defile organizasyonundaki 1-2 aksaklığı koleksiyonun güzeliği içinde unuttuk gitti.
18 Mart Çarşamba
Hande Çokrak
Bugün ofis yoğunluğu ve defile yorgunluğu derken biraz tembellik yaptık ve yalnızca Özlem Kaya ile Hande Çokrak’ı izleme fırsatı bulduk. Hande hep bildiğimiz çılgın, yaratıcılığını masabaşında terk etmeyen, iliklerine kadar sindirip RunWay’e yansıtan Hande. Espiri anlayışını stiline yansıtan, hayatı renkli ve farklı gören kadınlara hitap eden Çokrak bu kez de; “Galaksiyi kurtar ve kızı kap!” temasıyla diğer tüm defilelerden ayrılmayı, farklılaşmayı başardı. Kendi özgü desen, renk ve doku anlayışını konseptiyle mükemmel biçimde örtüştümeyi başardı. Işıldayan, parıldayan şimdiye kadar gördüğümüz en şık bilim kurgu koleksiyonu oluşturmuş. Şimdiye kadar izlediklerimiz arasında fark yaratmayı başarabilen ender runway’lerdendi. Yani fantastik hatta Hande’nin de kendi deyimiyle Moonbastic!
Özlem Kaya
Günün diğer önemli defilelerinden Özlem Kaya, yeni koleksiyonunu modaseverlerin beğenisine sundu. Siyah ve kırmızının hakim olduğu, lüks hissini kumaşlarla veren ve koleksiyonunda mücevher tonlarını kullanan tasarımcının, Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul podyumunda seksi, cool kadınlarla 70’lerin havasını estirdi.
19 Mart Perşembe
Mehtap Elaidi
Geçtiğimiz sezon Sergilediği “Celebration” adlı koleksiyonu ile dikkatleri üzerine çeken Elaidi, bu kez koleksiyonu oluşturan gömleklere farklı baharat isimleri verdiği “Spice” ile modaseverleri ve takipçilerini ağırladı. Rengin ve dokunun gücünü silüetlerle kuvvetlendiren Elaidi, modern kadın imajına klişelerin dışında sofistike bir tanımlama getirerek beyaz gömlekleri tamamlamış. Feminen ve maskülen ayrımı varsa gerçekten, tam ikisi arasında gidip gelen kesimler gözlemledik. Kadife, saten ve organz kumaşlar da, çizgili desenlerle birleşerek güçlü kadınlar imajının altı çizilmiş.
Zeynep Tosun
Ekru, pastel, siyah, kırmızı…
Dekolteler, özellikle de sırt dekolteleri…
Kesimler, aksesuar ve işlemeler…
Dekolteler, özellikle de sırt dekolteleri…
Kesimler, aksesuar ve işlemeler…
Hiçbirine söyleyecek bir şey yok. Cesur, kışkırtıcı, “Ben buradayım.” diyen, kadını, hatlarını ve kıvrımlarını alışılmışın dışında ama tanıdık bildik, Zeynep Tosun uslubuyla anlatan bir koleksiyon. Muhtemelen sadece bizlerin değil, dünyanın da izlediği defileler arasındaydı. Zeynep’in runway bitiminde aldığı alkış da başarısını ona anlatmaya yetmiştir diye umuyoruz.
20 Mart Cuma
Gülçin Çengel
Yenilikçi ve futüristik kesimlerin aklımızda yer ettiği, kadın vucudu ve helenistik mimari unsurları harmanladığını düşündüren formlarıyla Gülçin Çengel, üçüncü kez yer aldığı Moda Haftası programında, önümüzdeki kış için kadınları heyecanlandıran ve son derece başarılı bir koleksiyona imza atmış.
Tween
Tween defilesi için, tasarımcı adı olmadığından gönülsüz ve ön yargılı bir kitle olmadığı söylemek mümkün değil. Ancak koleksiyon oldukça başarılı, zamanı yakalamış, ticari kaygılara saplanmamış ve ufuk açıcıydı diyebiliriz. Önümüzdeki son bahar erkeklerin ilk bakması gereken mağazaların başında gelebilecek kalitede bir koleksiyon olmuş.
Les Benjamins
Gelelim günün belki de Moda Haftasının en çok konuşulan defile/etkinliğine; Sultanahmet’teki 1001 Direk Sarnıcı’nda gerçekleşen etkinlik için oldukça başarılı bir word of mouth, çok masraf yapılmış bir organizasyon, eğlencenin odak olarak kabul edildiği ve herkesin gitmek istediği ama kişi sayısının sınırlı olması sebebiyle bir çoklarının katılamadığı bir okazyon diyebiliriz. Defile öncesi hemen hemen herkesi orada görmek mümkün diye düşünmeye başladık. Ancak Antrepo’da görmediğimiz de bir kitle vardı ve azımsanacak sayıda değildi. Türk tekstil üreticileri ve Merter’den çok sayıda katılımın olduğu da elbette gözden kaçmadı. Aytım Holding’in bütçe sınırlanırı zorladığını söylemekte elbe bir beis yok ancak, misafirlerde her dakika daha da yükselen merakın koleksiyonun gösterilmesiyle yerini minik bir hayal kırıklığına bıraktığı da başka bir gerçek. Space Covboys konseptiyle sunulan koleksiyon, Cos’tan, Wang’e, Hm’den Topman’e kolay ulaşılır, herkesin aşina olduğu formlarda ve yüksek esinlenmelerde seyretti. Birkaç unique parçanın dışında ivmesi sürekli artan merakı maalesef karşılayamadı. Bunun sebebini beklentinin fazlaca yükseltilmiş olmasına bağlıyoruz. Ancak markanın adını daha geniş kitlelere ve başarılı bir gerilla ile duyurmuş olması, umarız yapılan masrafı karşılamıştır. Dünya çapında bir marka oluşmak ve 2020’lerin Cos’u, Wang’i olmak yolunda en önde giden tasarımcımızdan beklentimiz çok yüksek olduğu için belki de biz biraz acımasız davranıyoruzdur. Ama dost acı söylemeli ki, eleştiriler yerini bulsun.
